Vesta Pet Services

Bu sitede yer alan tüm içerik Vesta Pet Services'a aittir. İçeriğin tamamı veya bir bölümü kaynak göstermek suretiyle bile kopyalanamaz.

Vesta Evcil Hayvan Eğitim Bakım Sportif Faaliyetler San ve Tic LTD ŞTİ

iletişim: +90 555 496 96 55

Ofis: Kazımdirik Mah. 367/7 Sokak No:14/1 Avcılar Effect B.109 Bornova/İZMİR

Köpek Oteli: Gökyaka Mah. Gökyaka Kümeevler Yolu Cad. No:108 Kemalpaşa/İZMİR

Vesta Veteriner Kliniği: Kazımdirik Mah. 367/7 Sokak No:14/1 Avcılar Effect B.110 Bornova/İZMİR

İzmir Köpek Eğitimi & Köpek Oteli

İzmir Köpek Eğitimi & Köpek Oteli

15 Ocak 2016 Cuma

Vesta Köpek Eğitimi & Köpek Oteli 2016



Tadilatların, mücadelenin ve tabii ki köpeklerle beraber geçmiş yoğun bir 2015 yılının ardından herkese yeniden merhabalar. Hani Herakleitos'un meşhur "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir." sözüne istinaden, değişime ve gelişime sonsuz inanan insanlar olarak, 2015 yılını ciddi bir değişim süreci olarak tarihimize geçirdik. Hayatımızda hep bir adım öteye, hep daha iyisini yapmaya çalışan insanlar olarak, bu değişimleri gerçekleştirirken, bunun bir yolculuk olduğunun, nihai bir son olmadığını aklımızdan çıkarmadık. Gelişimimizi sürdürürken, değişim yolculuğumuzda 2015'te neler oldu, 2016'da neler olacak adım adım sizlerle de paylaşmayı da gerekli görüyoruz.



Taşındık...

Öncelikle 2014 yılının sonu, 2015 yılının başında Urla'daki yerimizden, Kemalpaşa'daki yeni yerimize taşındık. Aslında bu biraz zorunluluktu; ancak bunu gelişimimiz için bir fırsata dönüştürmeliydik. Bildiğiniz gibi, 2011 yılında Urla'ya başlarken, artık konaklamalı eğitim de vereceğimizi de duyurmuştuk. O dönemi hatırlarsanız, 5500 m2'lik bir alanın, çok az sayıda köpeğe hizmet verecek butik bir oluşum için çok faydalı olacağını da düşünüyorduk. Ancak ilk 1 yıl içerisinde fark ettiğimiz, o büyüklükte bir arazinin, köpekler tarafından kullanılmadığı, ortalama 3-4 köpeğin aynı anda koşup oynadığı alanın yaklaşık 1000 metrekarelik bir alan olduğu, geri kalan arazinin ise bakımıyla, temizliğiyle bize iş yükü getirdiğini fark etmek olmuştu. İşte biraz da zorunlu bu taşınma sürecimizde, daha kompakt bir tesisin köpekler ve bizim için daha stabil, daha uygun olacağını düşündük. Bununla beraber Urla, her ne kadar manzarasını ve yaşam koşullarını sevsek de, hayvan sahiplerinin pek çoğu için hayli uzak bir ilçeydi. Hoş, samimiyetle şunu söyleyebilirim, bu taşınma sürecinde 6 ay kadar Nil'i İzmir'de bırakıp Zonguldak'ta bulunduğum süre içerisinde, uzaklığın, bizi tanıyanlarca çok da önemli olmadığını gördüm. Nil'in misafir köpek almadığı o süreçte, İzmir'den kalkıp Zonguldak'a köpeklerini getiren tüm hayvan sahiplerine sonsuz teşekkür ediyorum. O süreçte, uzaklığın, sadece bir mazeret olduğunu anlamıştım, ancak bizi tanıyanlar için. Tanımayanlarla tanışmak içinse, yakın olmak, bir avantaj olurdu. Dolayısıyla şehre daha yakın, daha kompakt bir yer istedik. Bu nedenle de 2014 sonu 2015 başlarında, Kemalpaşa'daki yeni yerimize taşındık. Ve tabii ki o an itibariyle de çok zorlu bir tadilat girdabına kapılmış olduk.
Kaja ve Kaptan

Bu yazı, 1 senenin acısını çıkarırcasına uzun bir yazı olacak belki ama, bu web sitesi, kurumsal bir kimlikten öte, Vesta Eğitim Ailesi'nin bir güncesi aynı zamanda. Köpek sahiplerimizle bir aile olmanın hazzıyla kaleme alınıyor. Bizimle hiç çalışmamış insanlar içinse bu site kimi zaman bir yol gösterici, kimi zaman salt bilgi içeren bir kaynak, kimi zaman da bizleri daha iyi tanımalarına fırsat veren bir ayna olsun istiyoruz.

2015 yılında başlayan tadilat girdabımızda sürüklenirken, neredeyse Mayıs, Haziran ayına dek bir yandan da hizmet vermemiz gerekliydi. Bu kimi zaman hayır diyemeyeceğimiz hayvan sahiplerimizin ihtiyaçları, kimi zaman da ekonomik gereklilikti ama değişim ve hizmet sürecimiz aynı anda işlemek zorundaydı. Yorulduk mu, çok yorulduk. Daha evimizin eşyalarını yerleştirmeden, ilk misafirimiz Kaja Hultgren'in köpeği Kaptan'ın eğitimine başlamamız zorunlu olmuştu. "Bir hafta bekleyin" diyemeyeceğimiz bir zorunluluk hem de. Aldık, başladık, bitirdik, bugün Norveç'ten bize yılbaşı tebriği attıklarında, Kaptan'ın bize geliş sürecinde "Ötenazi"den dönmüş bir hayvan olduğunu hatırladık, kendimizle ve sahibiyle gurur duyduk. 



Kapasitemizi artırdık...
Misafirlerimizden...


Neler değişti, evet, yerimiz değişti. Kapasitemiz 1'i eğitim olmak üzere 4'le sınırlıydı Lojistik olarak Urla'da, ama talebi karşılayamıyordu. Bu nedenle zaten zaman içerisinde önce 2'ye 2, sonra 3'e 1 yapmıştık ve tabii ki 2011 yılında yeni konseptimiz gerçekten bir yenilikti, sonuçlarını ve kapasitemizi biz bile bilmiyorduk. Eh 5 yıllık köpek oteli deneyiminin ardından, kapasiteyi artırmak da artık bir zorunluluk niteliğindeydi ve iyi bir fikir gibi göründü.






Dolayısıyla Kemalpaşa'da 10 odalı bir yer tasarladık. Bunlardan 3 tanesi tamamen ev köpeklerine yönelik, bir insanın rahatlıkla kalabileceği gibi tasarlandı, 7 oda, kendisine ait, sabah ve akşam tuvalet saatlerinde yoğunluğumuzu azaltacak şekilde, köpeklerin kendine ait bahçeleri olması yönünde daha aktif veya bağımsız köpekler için tasarlandı. Sonuç itibariyle her köpek ev köpeği de değildi. Öte yandan, 1000 m2'lik bir alan eğitim ve oyun için çimlendirildi. Sonuç itibariyle otelin kapasitesi 8'e çıkarıldı, ancak bu odaların 4 tanesi eğitimdeki köpeklere, 4 tanesi misafir köpeklere ayrıldı. Odalarda ve bahçelerde standart bir boyut hesaplanmadı. Köpeklerin ihtiyaçlarına göre oda boyutları 6 m2 ile 14 m2 arasında, bahçe boyutları da 50 m2 ile 200 m2 arasında tasarlandı. Aynı zamanda bu, hayvan sahipleri için ücretlendirmede de esneklik yaratma şansı doğurdu bize. Kaliteyi ve hizmet koşullarını düşürmeden, fiyatı da yükseltmeden, aynı hizmeti sunabilmek adına giriştiğimiz bu işte, 2015 yılında 100'ü aşkın hayvan sahibine konaklamalı eğitim veya köpek oteli olarak hizmet verdik. 


Ücretleri iyileştirdik...


Yine değişiklik olarak, 2015 yılının ortalarında, ücret politikamızla ilgili çeşitli yenilikler getirmeyi denedik. Ve yıl sonu değerlendirmemizde, bazı deneyimlerimizi kalıcı hale getirmenin uygun olduğunu düşündük. 

Burası sanırım en çok hoşunuza gidecek kısım olacak. Erken Eğitimi Teşvik Günleri etkinliğimiz kapsamında aldığımız dönütlere dayanarak, bunu artık konseptin bir parçası olarak kalıcı hale getirmeyi uygun bulduk.


 Bu bağlamda,

4-6 ay aralığındaki köpeklerin konaklamalı eğitimlerinde %30,
6-8 ay aralığındaki köpeklerin konaklamalı eğitimlerinde %20
2-5 ay aralığındaki köpeklerin sahip eğitimlerinde %50 indirim oranını 2016 yılı için sabitledik. 




Bazı alanlardan çekildik...
Çok da önemli olmayan bir değişiklik olarak, Köpek Gezdirme hizmetine ekip yetersizliği nedeniyle 2016 yılında ara verme kararı aldık.


Ekibimizi güçlendirdik....
2015 ortalarında eski hayvan sahiplerimizi de ailemizin bir parçası olarak görmeye başladınız. Eskiden sadece köpeklerinizin üvey annesi olan eşim Nil, 5 yıllık bir deneyimin ardından aldığımız olumlu sonuçlar nedeniyle daha çok eğitim ve sağlık tarafına kayarken, onun "oyun arkadaşı" misyonunu daha çok ekip arkadaşlarımıza verme kararı aldık. 2016 yılında planlarımız beklentilerimizle doğru orantılı olursa ekibimize katmayı planladığımız yeni insanlar da olacak.


Sosyal paylaşım ağımızı yeniledik...
Eh, bizler yavaş yavaş yaşlansak da, zamana ayak uydurmak zorundayız. Bu nedenle facebook sayfamızın yanında, bir de instagram hesabı açtık. Artık köpeklerinizin resimlerini daha da anlık olarak, instagram'dan takip edebiliyorsunuz. Facebook sayfamız daha çok iletişim merkezli kullanılmaya başlandı.

Bazı şeyleri olduğu gibi bıraktık...
2016'nın ilk selfiesi...
Değişmeyen şeyler de var tabii. Eğitim standartlarımızda üyesi olduğumuz IACP standartlarını kullanmaya devam ediyoruz. Köpeklerinize kendi ihtiyaçları, karakterleri ve sizinle beraber yaşantılarındaki koşullarına uygun hizmet vermeye devam ediyoruz. Köpeklerin burada eğlenmesine, iyi vakit geçirmesine, oynarken öğrenmelerine gösterdiğimiz özen değişmedi. Elektronik tasmaya hâlâ karşıyız, hâlâ esas mesleğimizin öğretmenlik ve insan eğitimi olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Köpeğin mekanik bir canlı olmadığını, her birinin kendi karakteri olduğunu, sahibiyle beraber bir şeyler başarabileceğini sonuna dek savunmaya devam ediyoruz.

Netice itibariyle iyi şeyleri daha iyi yapabilmek adına, gelişimimizi hâlâ sürdürüyoruz. 

Herkese köpekleriyle beraber nice güzel anı biriktirebileceği, muhteşem bir 2016 yılı diliyoruz. 


Kendimize de...

2016 yılında daha çok paylaşımla aranızda olmak dileğiyle. 

2022'den Not: Bu yazıyı severek okuduysanız 2022'de güncellenmiş Vesta Köpek Oteli yazımızı da seveceğinizi düşünüyoruz.




7 Ekim 2015 Çarşamba

Köpekler Üşür mü?


Ekim ayı geldi... Sıcak yaz günlerini geride bıraktığımız bu günlerde (hep bu klişe cümleyi kullanmak istemiştim), sıkça karşılaşmaya başlayacağımız "köpekler üşür mü?" sorusunun cevabını vermeye çalışırken, eksik bilgileri tamamlamaya ve yanlış bilinenleri düzeltmeye çalışacağım.

Soru: Köpekler Üşür mü?
Cevap: Öncelikle "üşümek" nedir? Üşümek sözcüğünden herkesin anladığı bir mi? Biraz bunları açıklamak gerekiyor. Üşümek, oldukça subjektif bir kavram. Kendimizden yola çıkarsak, bir arkadaşımız Ağustos ayında "üşüyorum" diyebilirken bir diğer arkadaşımız Ocak ayında herkes tir tir titrerken gömlekle geziyor olabilir. O halde bu arkadaşlarımızdan birini referans noktası olarak ele alıp "İNSANLAR ÜŞÜR MÜ?" sorusunu sorarsak, oldukça subjektif değerlendirmiş oluruz bu durumu... Hem bütün bunların yanında "Ben üşümüyorum kiiiii" diyerek karda kışta sokaktan alamadığımız nice çocuğumuz, gencimiz birkaç gün içinde ateşler içinde yatağa düşmemiş midir?

Yok, ben illa "üşümek" kavramı üzerinden gitmek istiyorum derseniz, bir köpeğe üşüyüp üşümediğini soramayacağımıza göre, ancak davranışlarından bunu yorumlayabildiğimizi söyleyebilirim. Örneğin üşüyen bir köpek yatarken ısısını korumaya eğilimlidir. Burnunu arka bacaklarının arasına alarak uyur. Üşüyen bir köpek, tıpkı biz insanlar gibi titrer. Üşüyen bir köpek, soğuk havada dolaşmak istemeyebilir.

Geçtiğimiz kış, aynı ırktan, aynı yaş grubundan, benzer kondisyonlara sahip, aynı beslenen iki köpeğimizi ele aldığımızda, kimisinin havalar soğumaya başladığında ısısını korumaya yönelik davrandığını (yani üşüdüğünü) bir diğerinin ise ısısını korumadığını gözlemledik. Üşüyen köpeğimiz yağmurda kardeşiyle oynamak yerine yatağında yatmayı, yatarken hep ısısını korumaya yöneldi. Mama tüketimini diğer kardeşine oranla ciddi anlamda artırdı. Üşümeyen, üşümediğini düşünen haşere kardeşi ise kış boyunca sürekli kilo kaybetti. Müdahalelerimiz olmasaydı muhtemelen bağışıklık sistemi düşerek hasta olacaktı.

Bununla beraber, evde yaşayan köpeklerimizden biri, yaz aylarında bile halının üstünde yatmayı tercih etse de, diğeri kışın belli bir sıcaklığın altına inene dek seramik zemini tercih etti.

O halde köpekler üşür mü? Sorusunun cevabı, köpekten köpeğe sıcaklık değişse de, her sıcak kanlı memeli gibi nihayetinde her köpeğin de üşüyeceğidir. Yaz yiğidi arkadaşımıza bakıp insanlar üşümez diyemeyeceğimiz gibi, soğuk tolerasyonu yüksek bir köpeği örnek gösterip köpekler üşümez demek düpedüz aptallık olacaktır. Yani köpekler üşür!

Aslında bunun üstüne daha yazıp çizmeye gerek var mı bilmiyorum ama, biraz da köpeklerin soğuğa karşı nasıl dayanıklı olduklarını, ırksal, yaşsal farklılıkları, beslenmeyi ele alalım. Ama bunu yaparken, biraz sıkça karşılaştığımız cümlelere değinelim.

"İyi beslenen köpek üşümez!"



Fotoğraftaki kızak yarışçısı, tamamen köpeklerinin mama maliyetini düşürmek için bu kulübeleri yaptırmış olamayacağına göre, bu işte bir yanlışlık var.

Duyduğum en acayip tümevarım cümlesi. Şimdi biri, bu arkadaşa demiş ki, kışın köpeğini iyi beslersen köpeğin üşümez. Bunu söyleyeni bir kazan yemekle beraber -70 derecelik bir soğuk hava deposuna üstelik -40'a kadar dayanıklı bir kayak kıyafetiyle bırakmak isterdim. Bol bol beslenip üşümemeyi başarsın diye.



Evet, beslenme soğuk tolerasyonu için önemli bir etken. Niye? Çünkü vücudumuz kendi ısısını korumaya çalışırken enerji harcıyor. Köpeklerinki de aynen öyle yapıyor. Dolayısıyla yeterli enerjiyi alamayan köpeğin soğuk tolerasyonu daha hızlı düşecek ve hipotermi riski yükselecektir.

Hareket eden köpek üşümez!


Bir hurafe daha. Biri şu fotoğraftaki arkadaşı lütfen buna ikna etsin, sonra bizleri de ikna edebilir belki.

Elbette hareket esnasında soğuğun önemi, duran bir köpeğe göre kat be kat daha azdır. Ancak bu demek değil ki vücut, sıcaklığını korumak için enerji harcamayı bıraktı. Öyle bir şey yok.

Köpeğin vücudu, hareket etse dahi vücut ısısını korumak için ekstra enerji harcamaya devam ediyor. Ancak durduğunda, vücut sıcaklığı zaten düştüğü için, ısınmak için daha çok enerji harcıyor.



Husky, Malamut vb. köpekler üşümez!


Üstteki fotoğrafa iyi bakın.

Köpeklerin ayaklarında kar botları göreceksiniz. İsterseniz buraya tıklayarak detaylı bilgi de alabilirsiniz tabii ama özetle, soğuk iklimlere daha dayanıklı bu köpekler bile belli bir sıcaklığın altında soğuğu tolere edemeyebilirler.

Yani, bu köpeklerin soğuk tolerasyonu daha yüksek olsa bile onlar da pekala üşürler.

Sonuç itibariyle, köpekler de tüm sıcak kanlı memeliler gibi üşüyen canlılardır. Ancak daha önemlisi, soğuğu tolere etme seviyeleri. Yani bir köpeğin hangi sıcaklığa kadar soğuğu tolere edip etmemesidir asıl sorulması gereken soru.

Burada önemli olan etkenler köpeğin ırkı, yaşı, beslenmesi, kürk özellikleri ve metabolizmasıdır. Örneğin 8 haftadan küçük köpekler soğuk tolerasyonu çok düşük canlılardır.

Peki köpeğimiz için havanın soğuk olduğunu nasıl anlarız?


Eğer köpeğimiz uyurken kıvrılarak yatıyorsa (yukarıdaki fotoğraf) hava onun için çok soğuk demektir.

Eğer köpeğimiz kış aylarında kilo kaybetmeye başlamışsa vücut ısısını korumak için harcadığı enerji, aldığı enerjiden daha düşük demektir.

Eğer köpeğimiz titriyorsa, ya da dışarıda daha az zaman geçirmek istiyorsa üşüyor demektir.

Ve hava sıcaklığı sıfırın altına indiğinde, mutlaka köpeklerin kuru, ısıyı koruyan bir yerlerde uyumaları gerekmektedir.

Artık, askerde karda uyuyan kangalları biraz kenarda bırakalım. Onlar, ne olursa olsun soğuğa karşı dayanıksız kardeşlerini seleksiyona kurban vermiş, hayatta kalmayı başarmış güçlü köpeklerdi. Onlar ne olursa olsun yemekhanenin protein, karbonhidrat ve yağca zengin artık yemekleriyle beslenen kondisyonu iyi köpeklerdi.

Kışın yaklaştığı şu günlerde hem kendi köpeklerimizi hem de sokaktaki hayvanları soğuğa karşı koruyalım. Gerekiyorsa kışlık kıyafetlerini giydirelim. Kışın iyi beslenmelerine ve soğuktan etkilenmeyecekleri kuru yerlerde uyumalarına özen gösterelim.



Köpek Eğitmeni
Oktay GÜLSAÇAN
İzmir - 2015

28 Ağustos 2015 Cuma

Temel İtaat Eğitimi ve Yavru Köpek Eğitiminde Eylül Fırsatı


Yıllardır köpek sahiplerinden sıklıkla gelen soruların başında "Köpek eğitiminde en uygun yaş" gelir.

Peki, köpeğimizi eğitmeye ne zaman başlamalıyız?

Köpeğin eğitimine başlamak için 6. ayı beklemeli miyiz?

Bu yazımızda bu konuya değinecek ve yaygın inanışı yıkmak, yavru ve genç köpeklerin sahiplerini eğitime teşvik etmek üzere eylül ayı kampanyamızdan bahsedeceğiz.

Öncelikle öğrenme, tanım itibariyle yaşantılar sonucu davranışlarda ortaya çıkan nispeten sürekli değişiklikler, çevreye uyum sağlama sürecidir. "Öğrenme" ile "olgunlaşma"yı birbirinden ayırt etmek gerekir. Olgunlaşma, köpeğimizin içinde var olan yetenek veya güdülerin kendiliğinden gelişmesine ve ulaşacağı düzeye gelmesine denir. Öğrenme ise aktif bir süreçtir.

Öğrenmede davranışlarda değişiklik gözle görülebilir olmalıdır. Köpeklerimiz, doğdukları andan itibaren dünyayı keşfetmeye ve dünyaya karşı çeşitli davranışlar geliştirerek adapte olmaya, uyum sağlamaya, yani öğrenmeye başlarlar. Dolayısıyla öğrenme, aslında köpek doğduğu andan itibaren başlamaktadır.

Doğumdan sonraki ilk 7 hafta, köpeğinizin, annesi ve kardeşleri ile geçirmesi gereken süredir. İlk 12-14 hafta, kritik sosyalizasyon sürecidir ve köpek, ileriki yaşantısında karşılaşacağı olgularla kademeli olarak tanıştırılmalı, öğrendiği dünyaya karşı olumlu bir algı içerisinde olması sağlanmalıdır. Kısacası, yavruların bakımı ve sosyalizasyonu konusunda deneyimli, iyi bir üreticiden köpeğinizi uygun zamanda (min. 7 haftalık) sahiplendikten hemen sonra eğitimlerine başlamalısınız.

Köpeğinizin eğitimine ne kadar erken yaşta başlarsanız, o kadar doğru sonuçlar elde edersiniz. Dolayısıyla köpeğin sahiplenilme sürecinden itibaren bir eğitimciden destek almanız lehinize olacaktır. Çünkü siz eğitimi ötelediğinizi düşünseniz bile, köpeğiniz sizi ilk gördüğü andan itibaren sizden bir şeyler öğrenmeye başlayacaktır. Bu noktada, bir eğitim merkezine göndermekten ya da "otur" "yat" "bekle" gibi komutların öğretilmesinden bahsetmiyoruz. Bu noktada köpek üzerinde aşırı baskıcı olmaktan, köpeği ürkütmek ya da korkutmaktan kesinlikle bahsetmiyoruz.

Köpeğinizle iletişim kuracağınız ortak bir dilin geliştirilmesinden, köpeğin sonraki yaşamına doğru adımlarla hazırlanmasından bahsediyoruz. Bunu ne kadar erken yaşta kazanır/kazandırırsanız, karşılıklı olarak ilişkiniz de o kadar sağlam temeller üzerine inşa edilmiş olacaktır.


Buradan yola çıkarak, köpek sahiplerini erken yaşta eğitime ve doğru bir başlangıca teşvik etmek amacıyla, 05-20 Eylül 2015 tarihleri arasında

2-4 aylık arasındaki köpeklerin sahiplerine sahip eğitimi programlarında
4-6 aylık arasındaki köpeklerin sahiplerine de konaklamalı temel itaat eğitimi programlarında

%30'a varan avantajlar sağlamaya karar verdik.

2015'in son çeyreğine girmek üzere olduğumuz bu dönemde, hâlâ karşılaştığımız "6. ayı beklemek" yanlışını düzeltmek ve o yaşa gelene dek birçok yanlış davranışlar kazanmasını önlemek için bir adım biz atarken, bir adım da yavru köpeklerin sahiplerini eğitim konusunda bilinçli bir adım atmaya teşvik etmek istiyoruz.

Unutmayın, siz öğretmeye çabalamasanız da, onlar zaten sürekli bir şeyler öğreniyor! Neden doğru olanları öğrenmesinler?



Köpek Eğitmeni

Oktay Gülsaçan 
İzmir - 2015





28 Mayıs 2015 Perşembe

Köpeklerin İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Eğitimle ya da psikolojiyle biraz ilgilenmiş herkes Abraham Maslow'un "İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramı"nı duymuştur. İlgi alanınızın dışındaysa, kısaca özetlemek gerekebilir. Maslow, insan ihtiyaçlarını beş temel kategoride incelemiş ve her bir kategoriyi bir piramidin basamağı gibi hiyerarşik olarak sınıflandırmıştır.

Bu şekilde ortaya çıkan piramide Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidi denir ve Maslow'a göre insan bir alttaki basamaktaki ihtiyaçlarını karşılamadan, bir sonraki basamağa geçemez.

Maslow her ne kadar insan psikolojisinin diğer hayvanlardan farklı olduğunu düşünmüş olsa da, bugün ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramı, çeşitli yönleriyle insanlar için tartışılır hale gelmiş durumda. Örneğin en alt basamaktaki ihtiyaçlarını karşılayamamış işsiz ve aç bir insanın yolda bulduğu bir çanta dolusu para, onun tüm fizyolojik gereksinimlerini karşılayacak olsa da, kendisinin çantayı sahibine ilettiği bir durumda bahse konu kişi, alt basamakları es geçip 4. basamaktaki ihtiyacını karşılamaya yönelmiş gibi görünüyor ve bu da Maslow'un teorisi için bir zaaf gibi görünmekte. Oysa içgüdülerin daha saf var olduğu hayvanlarda, basamakların yerlerinin değiştiğini gözlemleyeceğimiz örnekler daha az sayıdadır. Yine de genel çerçeve olarak Maslow'un kuramı kabul gören bir kuram olarak psikoloji biliminde yerini bulmuştur.

Şimdi bizler ana konumuz olan köpeğe dönersek, kalça ekleminde bir problem olan ve eklemin hareketiyle ağrı çeken bir köpeğe "otur" komutunu öğretmeye çalışmak, hem akıntıya karşı kürek çekmek olacak hem de köpeğimizin "otur" komutu ile kalçasındaki ağrıyı bağdaştırmasına neden olacaktır. Aynı şekilde ortamdaki bir durum nedeniyle kendini güvende hissetmeyen bir köpeğin neşe içinde attığımız topu getirmesi de imkansızlaşacaktır. Dolayısıyla Maslow'un bu teorisinden faydalanırsak, köpek eğitirken yanlış adımlar atmaktan da kendimizi koruyabiliriz.

Şimdi, Maslow'un insan için belirlediği ihtiyaçlar hiyerarşisini köpeğe uyarlayacak olursak:

1. FİZYOLOJİK GEREKSİNİMLER

Bu basamaktaki ihtiyaçlar, köpeğimizin fiziksel olarak rahat bir yaşam sürmesi ve gelişmesi için ihtiyaç duyduğu gereksinimlerdir.

- Kaliteli Besin Maddeleri
- Taze ve Temiz Su
- Temiz Hava
- Uygun Hava Sıcaklığı (Yetişkinler için ortalama 20-21 C)
- Yeterli Uyku (Ortalama günde 12-18 saat)
- Uygun yuva ve yatak
- Düzenli Veteriner kontrolleri ve önleyici hekimlik hizmetleri
- Düzenli Egzersiz ve Hareketler
- Hareket Kabiliyetini Engellemeyen Yeterli Alanlar

olarak örneklendirilebilir.

2. GÜVENLİK

Bir köpeğin kendini güvende hissetmesi için gereksinimleri şu şekilde sıralayabiliriz:

- Düzenli Beslenme (Yeterli miktarlarda ve programlı beslenme, sürekli temiz ve taze su)
- Sosyal İletişim
- Irk standardına uygun bir gelişim
- Fiziksel cezalardan ve sert muamelelerden arındırılmış bir ortam
- Algılanan tehdit ve tehlikelerden korunma
- Korku, panik, savunma, agresyon gibi davranışları ortaya çıkaracak etkenlerden arındırılmış bir ortam
- Gelişim süreçleri için gerekli yetenekleri öğrenme
- Köpeklerinin vücut dilini bilen sahipler




3. SEVGİ ve AİDİYET

Köpekler sürü canlılarıdır ve kendilerinin bir topluluğa ait olmasına ihtiyaç duyarlar. Peki bir köpeğin sevgi ve aidiyet ihtiyacını karşılayacak gereksinimler nelerdir?

- Eğlenceli aktiviteler, yürüyüş ve oyunlar
- Pozitif Eğitim
- İnsanlar ve ailesiyle karşılıklı keyif verici temas, okşanma
- Öğrenilmiş sevgi ve onaylanma sözcükleri (Aferin, güzel oğlum/kızım vb)
- Karşılıklı güven ve inanç







4. SAYGI

Maslow, bu basamakta özsaygı, başkalarına saygı, güven ve başarılı hissetme gibi duyguları kategorize etmiştir. İnsanla birlikte ortak bir yaşam sürdüren köpeğinizin de kendine ve size saygısı önemlidir. Bu saygı, pozitif metotlarla öğrettiğiniz yaşam kurallarıyla sağlanabilir.

- Kritik sosyalizasyon periyotlarına uygun sosyalleştirilmiş yavru.
- Ömrü boyunca pekiştirilen ve ödüllendirilen doğru davranışlar.
- Düzenli zihinsel uyarılma, sıkıcılaşmayan bir yaşam.
- Kazanılmış başarıları ve mutlulukları beraber kutlama.
- Sürekli gelişim, öğrenme ve başarılı eğitimler.

5. KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

Maslow, bir kişi ne olabiliyorsa onu olmalıdır demiştir. Burada, üstteki tüm gereksinimlerin karşılanması durumunda bile, kişi bireysel olarak uygun olduğu şeyi yapmıyorsa, kendini gerçekleştiremeyeceği, mutlu olamayacağı söylenmektedir. Bu insanlar için olduğu kadar, köpekler için de geçerlidir. Her köpeğin sürüde kendisine uygun bir yeri, görevi vardır. Bundan dolayı yıllardır iş köpeği sınıfındaki köpeklerin mutlaka ırklarına ve karakterlerine uygun eğitimleri alması gerektiğini savunuyoruz. Bu sayede köpek, kendini olması gerektiği yerde hissedebilir ve kendini gerçekleştirebilir.

Unutmayın ki, Maslow'a göre, alt basamaktaki ihtiyaçlar karşılanmadan, üst basamak karşılanamaz.

Uzun bir aradan sonra hepinize köpekleriyle birlikte mutlu bir yaşam dilerim.

2 Mart 2014 Pazar

Beklenen Dobermann Yavruları Geliyor

Andromeda Hachi
Sene 2010’du… Türkiye’nin ilk BH sertifikalı (56/60), itaati ile hafızalara kazınan köpeğimiz Vesta ile İzmir’in göz dolduran köpeği Rüzgar’ın eşleşmesinden ilk batınımızı aldık. Bu batın, aynı zamanda Köpek Irkları Federasyonu’na kayıtlı ilk Dobermann eşleşmesiydi. Karakter en büyük önceliğimizdi, bu batından bir yavru tuttuk, karakteriyle batının yıldızı olmasını, Vesta’nın itaatini ve koruma güdüsünü, Rüzgar’ın sakinliğini alacağını ummuştuk… Andromeda “Hachi”ydi ailemizin yeni üyesinin adı…

Çok geçmedi, 1 yaşında meyvelerini almaya başladık Andromeda’nın. Andromeda adını çok kullanmadığımızdan İzmir’de Hachi diye bilinse de, şecere adı Andromeda olan bu ufaklık, genel sakin ve kontrollü karakterinin üstüne muhteşem bir koruma güdüsü taşıyordu. Bu karakteri boşa harcamadık, gerçek bir koruma köpeğini nasıl hayal ettiysek öyle yetiştirdik Hachi’yi…

Sonucunu ise 2 yaşından sonra günden güne pek çok kişinin hayallerini süsleyecek bir karakterle aldık. Tabir-i caizse (bu tabir bizim değil, başkalarının yakıştırmasıdır.) “mermi gibi” bir koruma güdüsüne sahipti kızımız; Vesta’nın itaatini de almıştı üstelik. Her şey bir yana, ağırbaşlı ve sosyal duruşuyla dengeli bir aile köpeği, hayalimizdeki dobermann olmuştu Hachi. Gözlerden uzak tutmaya çalıştık, nazar değmesin diye.

Andromeda Hachi
Andromeda Hachi






Darius di Caresi
Amacımız asla ticari kaygılar taşıyan bir kennel olmak olmadı. Hiç acelemiz de olmadı. 2013 yılının Nisan ayında Is Vesta’s Progeny adıyla FCI’a kayıtlı üretici adımızı aldık ve kaybetmek istemediğimiz Vesta soyunu devam ettirecek bir erkek arayışına girdik.

Elbette karakterin yanında Dobermann Irk Standartlarında da hedeflerimiz vardı. “Good” derecesinde Vesta ile çıktığımız yolda “Very Good” Hachi ile devam ediyorduk.

Yeni batınımızda da, yakaladığımız karakterden de, standarttan da geri kalmak istemedik. Kendi çabamızla bir adım öteye gitmekti bizim için önemli olan.

Yurt içinden ve yurt dışından çeşitli erkek köpekleri incelemeye başladık. Kalıtsal hatasız, sağlıklı, dengeli köpek arayışımızda Dobermann Irk Derneği başkanı Şeref Bey’in köpeği Araf’la karşılaştığım gün beklentim adına çok doğru bir hamle yaptığıma da inandım. Araf takma adlı “Darius di Caresi Nice” ırk standartlarında Türkiye Şampiyonu; karakter olaraksa tam aradığım dengeli köpek profiliyle, bizim için biçilmiş kaftandı. Ve Andromeda & Darius di Caresi Nice eşleşmesi gerçekleşti.

Andromeda Hachi
Gebeliğin 4. haftasında girdiğimiz ultrason’daki heyecanımız paha biçilmezdi. Bizim heyecanımız bir yana, Hachi’yi tanıyan arkadaşlarımızın, ondan yıllardır yavru bekleyen dostlarımızın heyecanı bizi daha da heyecanlandırıyordu. Gebelik gayet iyiydi. Son haftaya kadar ilan vermedik, ancak artık doğum gerçekleşti.

09.03.2014 gecesi başlayan doğum, 10.03.2014 sabahına dek sürdü ve son derece sağlıklı,
1 kızıl erkek
2 kızı dişi
7 siyah erkek
3 siyah dişi olmak üzere toplam 13 doberman yavrusunun doğumuna tanıklık ettik.
Andromeda Hachi

Bu yazı biraz ilan, biraz da duygularımızı paylaştığımız bir yazı. Kendi köpeğinin hikayesini yazmak isteyen Dobermann severleri "Vesta ailesi"ne katılmak üzere bekliyoruz. Bu anlamda batından beklentimiz nasıl yüksekse, bu batından bir dobermann yavrusu sahiplenmek isteyen insanlar için de beklentilerimiz yüksek. Bizi biraz tanıdıysanız, sizden isteğimizin de yavrularımızın güzel ailelere gitmesi olduğunu anlamışsınızdır.

Şimdi biraz da duyuru konseptine uygun, anne ve baba hakkında bilgiler verelim.


Darius di Caresi
Baba: Darius Di Caresi
Sahibi: Şeref ŞEREF
Doğum Tarihi: 21.04.2011
KIF Kayıt No: KIF - DBM - 0068
Baba Adı: Titus Tarantula von Jahrestal
Anne Adı: Tahi-reme Yasmine
Doğum Yeri: Macaristan
Üretici: Veres Timea
Hakem Değerlendirme Notu: Mükemmel (EX)
Kalça Röntgeni: Çekildi, sorunsuz.
Ünvanları:
2011 Turkey Clup Championship: VP2
2012 Turkey Clup Championship: Int. Clup Winner
2013 Turkey Clup Championship: Open Clup Winner SG
12x Excellent
2x JCAC
4x CAC
2x R.CAC
2x Best Sex
1x BOB
1x BOG

Sağlık: Bilinen hiçbir sağlık sorunu yoktur.

Andromeda Hachi
Anne: Andromeda Hachi
Sahibi: Oktay GÜLSAÇAN
Doğum Tarihi: 05.05.2010
KIF Kayıt No: KIF-DBM-0023
Baba Adı: Rüzgar
Anne Adı: Vesta
Hakem Değerlendirme Notu: Very Good (VG)
Kalça Röntgeni: Çekildi, sorunsuz.

Genel Karakter: Dengeli, oyuncu, sakin, alert, yüksek derecede agresifleşebilen, itaatkar.

Sağlık: Düzenli olarak sağlık kontrollerine girmektedir ve bilinen hiçbir sağlık sorunu yoktur.

Hachi'nin bu batın harici hiçbir yavrusu yoktur.

Diğer fotoğrafları ve videosu için tıklayınız.



Yavruların secere bilgileri: ** 

KIF-DBM-0068
Rüzgar
KIF-DBM-0027
Chucky*
Benesis*
Kontes*



* İşaretli isimler resmi evraklarda görünmeyecektir.
** Daha önceki secere bilgilerine köpeklerin adlarına tıklayarak ulaşabilirsiniz.


İletişim: 

oktay@vestaegitim.com

0555 496 96 55

İzmir 2014

Doğum Tarihi: 09 Mart 2014

Batımın Facebook Albümü için Tıklayınız...



Error 404

The page you were looking for, could not be found. You may have typed the address incorrectly or you may have used an outdated link.

Go to Homepage